Yeme ve içme âdabı

YEME VE İÇME ÂDABI:

Soru: Yeme içme âdabı hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP : Maddeler hâlinde bildirelim:
1. Yiyilecek ve içilecek nimetlerin helal olması gerekir.
a) İslam Dinine göre helal olması gerekir. Yani leş, kan, domuz eti, içki v.s. gibi haram şeylerden olmamalı.
b) Yiyeceklerimiz. Kendi emeğimizle kazandığımız mallardan olmalıdır.
2. Yemeğe başlamadan önce ellerimizi yıkamak.
3. Besmele çekerek yemeğe başlamak. Ve yediğimiz nimetlerin Allah tarafından bize ihsan edildiklerini bilerek ona en az içimizde şükretmeliyiz.
4. Sağ elle yemek.
5. Topluluk içinde yediğimizde önümüzden yemek.
6. Lokmalarımızı küçük tutmak.
7. Yediğimiz nimetleri iyice çiğnemek.
8. Henüz açken sofradan kalkmak.
9. Başkalarının lokmasına bakmamak.
10. Sağ ayağı dikip, sol ayak üstüne oturmak.
11. Yemeğe tuzla başlayıp, tuzla bitirmek.
12. Elle yenebilenleri, üç parmakla yemek,
13. Ekmekle karpuz yerken, ekmeği sağ ele alıp, sonra karpuzu sol elle yemek,
14. Kapta kalanı sıyırıp yemek, [Hoşaf, ayran gibi şeylerin artığına su koyup, çalkalayıp içmek çok sevabdır. Sonra yemek şartıyla, tabakta, bardakta artık bırakmak caizdir. Resulullah efendimiz, müminin artığını yemeyi severdi.]
15. Elini yıkamadan önce, parmaklarındaki yemek artıklarını yalamak,
16. Yemeğin sonunda Allaha hamd etmek. Yani “Elhamdu lillah” demek.
17. Yemekten sonra ellerimizi yıkamak.
18. Yemekten sonra dişleri misvak veya kürdanla temizlemek. Dişler arasından kürdanla çıkarılan şeyleri yutmamalıdır. [Bu temizliği musluk başında yapıp, diş arasından çıkan kırıntıları, lavaboya atmalı, sofrada bulunanları iğrendirmemelidir.]

Yemenin Müstehabları:
1- Sofrayı yere kurmak,
2- Elbisesi temiz olarak sofraya oturmak,
3- Arpa ekmeği yemek,
4- Ekmeği elle parçalamak. Ekmek bıçakla kesilebilirse de, bıçakla lokma haline getirilmez. Yemeği başkası için, bir yaşlı için hazırlayan, onun yiyebileceği şekilde lokma hâline getirebilir. Pişmiş eti bıçakla kesmemeli.
5- Ekmek ufaklarını zayi etmemek,
6- Sirke yemek,
7- Lokmayı küçük almak,
8- Lokmayı iyice çiğnemek.

Yemenin Mekruhları:
1- Sol eliyle yiyip içmek,
2- Yiyeceği yemeği koklamak,
3- Besmeleyi terk etmek. [Yemek arasında da olsa hatırlayınca Besmele çekmelidir.]
4- Yerken hiç konuşmamak, [Ateşe tapanların âdetidir. Neşeli şeyler konuşmalıdır.]
5- Tuzluğu, tabağı ekmek üstüne koymak, elini, bıçağı ekmeğe silmek, [Bu ekmek yenirse, mekruh olmaz.]
6- Küflü ekmek, kokmuş yemek ve su mekruhtur.

Yemenin Haramları:
1- Doyduğu halde yemeğe devam etmek, [Misafiri varsa, onun yemesine mani olmamak için, yer gibi davranmak gerekir.]
2- Sofrada çalgı, yabancı kadın, içki, kumar ve başka haram şeyler bulundurmak.
3- Yemekte israf etmek, [Gıda maddelerini, lüzumu kadar ölçerek almalı, ölçüsüz, çok almamalıdır. İsraf olur.] Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Yeyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Şüphesiz Allah israf edenleri sevmez.” ( A’raf suresi, 7/ 31).
4- Başkasının malını haksız olarak yerken Besmele çekmek,
5- Ziyafete davetsiz gitmek,
6- Başkasının malını izinsiz yemek,
7- Bedenine hastalık verecek şeyi yemek,
8- Riya ile hazırlanan yemeği yemek,
9- Adadığı şeyi yemek.

Dikkat edilecek diğer hususlar:
1- Ekmeğin içini yiyip kabuğunu bırakmak, pişkin yerini yiyip, gerisini bırakmak israftır. Kalanı başkası veya hayvan yerse israf olmaz.
2- Yol üstünde, ayakta, yürürken yiyip, içmemelidir.
3- Sağına, soluna, havaya bakmamalı, lokmasına ve önüne bakmalıdır.
4- Yiyip içerken ağzını çok açmamalıdır.
5- Sofrada elini, üstüne, başına sürmemelidir.
6- Öksüreceği ve aksıracağı zaman, başını geriye çevirmelidir.
7- Davette çağırılmadan, sofraya oturmamalıdır.
8- Sofrada herkesten çok yememelidir.
9- Açken de, yavaş yavaş yemelidir.
10- Önce büyükler başlamalıdır.
11- Üçten çok (Ye!) diyerek, kimseye sıkıntı vermemelidir.
12- Ev sahibinin sofraya oturmayıp hizmet etmesi caizdir.
Birlikte yediği zaman, misafirleri doymadan, yemekten elini çekmemelidir.
13- Yemekte korkunç ve iğrenç şeyler söylememelidir.
Ölümden, hastalıktan, Cehennemden konuşmamalıdır.
14- Misafir, sofraya gelen yemeklere dikkati çekecek şekilde bakmamalıdır.
15- Bir lokmayı yutmadan önce, ikinciyi eline almamalıdır.
16- Yemek arasında, bir şey için, hatta namaz için, sofradan kalkmamalıdır.
Namazı önce kılmalıdır. Eğer, hazırlanmış yemekler soğuyacak veya
bozulacaksa ve namaz vakti, yemekten sonra kılmaya elverişliyse,
namazdan önce yemelidir.
17- Yemek kaldırıldıktan sonra, sofradan kalkmalıdır.
18- Ev sahibinin, misafire lokma uzatması ve eline su dökmesi iyi olur.
Şimdi musluklar olduğu için su dökmeye gerek kalmaz. Elini kurulaması
için havlu tutabilir.
19- Yemekten sonra ev sahibine, bereket, rahmet ve mağfiretle dua edilir.
Giderken izin istenir. Siz de bize buyurun denir.
20- Ağzında, elinde et, yemek kokusu varken yatmamalıdır.
21- Çocukların elini de yıkamalıdır.
22- Tokken yatmamalıdır.
23- Yiyecek ve içecek kapları, kapaklı olmalıdır.
24- Nehirden, havuzdan eğilip, ağızla içmemelidir.
25- İçi görünmeyen ibrik, testi gibi kapların ağzından içmemelidir. Bardağa koyup içmelidir.
26- Fincanın, bardağın kırık yerinden ve sap kısmından içmemelidir.
27- Akşam yatarken yiyecek ve içecek kaplarının üstü örtülmelidir.
28- Müslüman’ın ve hele salih insanların artığını içmek bereketlidir.
29- İhtiyaçsız fâsıklarla birlikte yiyip içmemelidir.

Az yemenin faydaları:
1- Bedeni kuvvetlenir.
2- Kalbi nurlanır.
3- Hafızası kuvvetlenir.
4- Geçimi kolaylaşır.
5- Yaptığı işten zevk alır.
6- Allahü teâlâyı, çok zikretmiş olur.
7- Ahireti tefekkür eder.
8- İbadetlerinden aldığı zevk çoğalır.
9- Her şeyde isabeti çok olur.
10- Hesabı kolaylaşır.

Hadis-i şerifte, (İyiliklerin başı açlıktır. Kötülüklerin başı tokluktur) buyuruldu. Yemeğin tadı, açlığın çokluğu kadar artar. Tokluk, unutkanlık yapar. Kalbi kör eder, alkollü içkiler gibi, kanı bozar. Açlık, aklı temizler, kalbi parlatır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki, (İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir. Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda kalbi öldürür). Bir hadis-i şerifte, (Çok yiyeni, çok içeni Allahü teâlâ sevmez) buyuruldu. Çok yemek, hastalıkların başı, az yemek [yani perhiz etmek] ilaçların başıdır.

Midenin üçte biri yemeklere, üçte biri içeceklere ayrılmalıdır. Üçte birinin hava payı, yani boş olması, en aşağı derecedir. En iyi derece, az yemek ve az uyumaktır.

Su içme âdabı
Suyu sağ elle içmelidir. İçeceği suya bakıp, sonra içmelidir. Üç nefeste içmelidir. Soluğu suya değil, bardağın dışına vermeli, nefes verirken, bardağı ağızdan çekmelidir. Yazın, serin içmelidir. Çok soğuk içmemelidir. Resulullah efendimiz, serin şerbet içmesini severdi. (Ayakta içmeyiniz!) buyururdu. Zemzem suyu, abdest aldıktan sonra kalan su ve ilaç yutmak için içilen su, ayakta içilebilir. Yolcu, her suyu ayakta içebilir. Aç karna su içmemelidir. Suyu yavaş yavaş emer gibi içmelidir. Ağzı doldurarak içmemelidir. Suyun hepsini bir solukta içmemelidir. Kaynar şeyi, soluyarak içmemeli. Soğutup, sonra içmelidir. Suya bir şey düşerse, parmakla veya kürdanla almak kolaysa almalı, alınamazsa, suyun bir parçasını dışarı dökerek gidermelidir.

Hadis-i şerifte, (Günahı çok olan, çok su dağıtsın!) buyuruldu. Birkaç kişiye su verirken, önce âlimlere, sonra yaşlılara, en son çocuklara verilir. Yerken, yürürken, otururken de, bu sıra gözetilir. Kendisi sonra içmelidir. Yanında oturanlara bir şey verirken, kendi sağında olandan başlanır. Sonra, onun sağındakine olarak devam edilir. Sağdakinin izniyle önce soldakine verilebilir. (S. Ebediyye)
Önemli bir hikaye : İran şahlarından biri, peygamberimize bir doktor göndermiş. Gayesi hastalanan ashabı tedavi etmek idi. Fakat bu doktor bir sene kadar Medine’de kalır. Hiç kimse tedavi olmak için kendisine müracaat etmez. Doktor, peygamberimizin yanına gider ve bu durumdan şikayetçi olur. Efendimiz o doktora şöyle bir cevap verir : “Biz öyle bir milletiz ki acıkmadan yemek yemiyoruz ve henüz açken sofradan kalkıyoruz.” Herhalde ashabın hastalanmamasının sebebi budur. “mescid-i-aksa